Post Image
By ufukerdogmusApril 18, 2009In HaberselSiyasal

Dünya Kaynıyor, Biz Kendi Yağımızda Kavruluyoruz

Son haftalarda sürekli Dünya’da olup bitenle, Dünya’daki bariz değişim ve gidişatın henüz renk vermeyen ama yönünü belli eden belirtileriyle ilgili fikirlerimi belirttim. O sırada Türkiye’de olup biten olaylardan, gazetelerin ne kadar da yanlış noktalara takılıp halkı gaza getirdiklerini eleştirdim. Bugünkü haberlerde bunların hepsini topluca gördüm. Artık ben bunlara işaret etmekten yoruldum, ama bizimkiler uyanmamakta ısrarlı.

Moldova’da oylar tekrar sayıldı ve artık resmen Avrupa’nın Komünist hükümete sahip ilk ülkesi oldular. Avrupa Birliği’nden gelen tepkiler, Romanya merkezli liberal kışkırtma ve ayaklanmalar çok ses getirmedi. Zaten çıkan ayaklanmada ellerinde Romanya bayrağı sallayan eylemcilerin vatanseverliği de ne derece etkili olabilirdi ki? Sonuç olarak %49.9 oy almış Komünist Partisi’nin önüne hiçkimse geçemedi. Rusya da tabi ki hemen ortamda bitiverdi. Kriz sonrası Güney Amerika’dan Avrasya’ya sıçrayan sol akım elbette ki AB’yi korkutuyor, Rusya’yı tarihi dolayısıyla güçlendiriyor… Biz ise bunları hala görmezden geliyoruz, basın tarafından aradan kaynatılmasına mağruz kalıyoruz.

Güney Amerika’da da benzer değişimler oluyor. ABD’nin bile Küba’ya karşı tavrı değişim gösteriyor. Chavez’in halkın %94 desteğiyle başta olması, ABD’deki krizin de etkisiyle birleştiğinde bazılarının cüretkar sanabileceği şeyler oluyor (Chavez Obama’ya “Kızılderililere 500 yıldır yapılan sömürge zulmü” ile ilgili kitap hediye etti). ABD ilk defa Amerika birliği veya ticaret anlaşmaları için Güney Amerika ile eşit ortaklık sözü ediyor, etmek zorunda kalıyor, ya da her neyse… Dengeller değişiyor. Dünya yeni düzenine evrimleşirken herkes kendine uygun bir yer edinmeye, Dünya’yı kendi yönüne olabildiğince çekmeye gayret ediyor. Biz ise bunları hala görmezden geliyoruz, basın tarafından aradan kaynatılmasına maruz kalıyoruz.

Şu yazıda yazdığım üzere ve bu yazıda verdiğim bir haberdeki gibi, Somali’deki “korsanlar” belki de yalnızca emperyalizme karşı mücadele veriyor olabilir. Belki de bu yola zorlanıp kullanılıyor olabilir. Bugünkü haberde de söylediği gibi, Somali de artık şeriatla yönetilecek. Peki hangi ülkelerde şeriat etkileri var, hangi ülkeler ABD’nin savaş açtığı ülkeler? Farkettiniz mi hiç iki liste de aynı? İran, Afganistan, Pakistan’ın bir kısmı, Somali… Bu gidişin sonundaki olası “tasarlanmış” savaş yalnızca bir komplo teorisi olabilir mi acaba?

Dünya kaynarken biz büyük resmi göremiyoruz. Kendi yağımızda kavrulmaya ısrarla devam ediyoruz. Sırf bu yüzden dibimiz tutmak üzere.

Ergenekon’u yargıya bırakmıyoruz. Yapay olarak ikiye ayrılıyor(veya ayrıltılıyor), eylemlerle veya taraflı haberlerle kendi kendimizi yakıyor, yerimizde sayıyoruz. Herkes yalnızca kendi işine gelen şekilde olayları inceliyor, yetmezmiş gibi bunu toplumsal olaylara çevirmeye gayret ediyor. Bu sırada Dünya’daki gidişatı, kaynayan kazanın dibini göremediğimiz için de hala bazı ülkeleri anlamsız yere gözümüzde büyütüyoruz.

Dünya değişiyor ve büyük ihtimalle gelişiyor. Bizim de olması gereken yerimizi almamız için artık kendi kendimizi paralamayı bırakıp, Dünya’da fark yaratacak şekilde tavır takınmamız gerekiyor.