Post Image

1 İngiliz, 1 Fransız, 1 İtalyan, 1 Türk…

Fıkra gibi ortamlara bayılırım. Zıtlıkların ve değişik şeylerin bolca bulunduğu ortamlarda her nasılsa aslında neredeyse hiçbir şeyin birbirinden o kadar da değişik olmadığı apaçık ortaya çıkar.

Bizi birbirimizden yabancılaştıran ve yabanileştiren fikirlerin yegane temeli budur: Çeşitsizlik.

Hiç düşündünüz mü neden büyük şehirlerde insanlar birbirini daha olduğu gibi kabul edebilir? Neden turistik yerlerde yabancılar sevilir, daha kapalı bölgelerde ve küçük yerleşimlerde daha sıkı ilişkiler yaygındır?

Daha basit ve hovarda düşünün. Hiç Yunanistan’dan Uzo, Japonya’dan Saki, ya da Fransa’dan Ricard (aslında Ricard markaymış fakat bizim “Selpak” örneğine dönmüş) içmemiş bir Rakı severin Rakı’yı eşsiz bulması, ona üstün görmesi kadar doğal ne olabilir? (Aslında raviole – mantı örneği verecektim ama uzaklardan Japonya örneği verme fikri beni daha bir cezbetti).

Yerel düşünün. İçli köfteyi güneydoğuda kızartma yaparlar, Sivas’ta biz haşlama yaparız. Adana’da ikisini de yapıyorlar ama haşlamaya bazıları domates de koyuyor. Benim bir Sivas’lı olarak en çok sade etli haşlamayı sevmem kadar doğal, fakat diğerlerini daha hiç yemeden kötülemem kadar da cahil bir yaklaşım olamaz. Ha, hepsini değişik yerlerde değişik zamanlarda yedim, bir çok kişiye yedirdim ve hepimiz en güzelinin Sivas usulü içli köfte olduğu konusunda hemfikiriz… O ayrı. Ama bilmeden yorum yapmayız. Artık sorana söyleyebiliriz ki en güzel içli köfte “bizce” sade etli, cevizli haşlama içli köftedir. Bunun başına “Sivas usulü” eklerseniz güzel reklam da olur, “dadından yinmez gari”!

İnsanları da içli köfte gibi değerlendirmek gerekir. Ceviz acı olur diye cevizli içli köftenin “buruk” olması gerekmez. Suda haşlanır diye içli köftenin “sulu” olması da gerekmez. Malzemenin doğası ve kaynağıyla ortaya çıkan lezzetin uyuşması beklenmemelidir.

İnsanın malzemesi, hamuru, cevizi, kültürüdür. Artık bundan sonrasında noktaları siz birleştirin.

Her zaman ısrarla tekrar ettiğim fikrimi, her yeni örnekte daha da farkına varmış olarak tekrar etmeye devam ediyorum: “İnsan, her yerde insan.”

.

Dün akşam 2 Türk olarak, 2 Fransız (sonra 3 oldu),  3 İngiliz (ikisi yarı İrlanda’lı), 1 İtalyan, 1 İspanyol, 1 Portekiz’li,1 Rus’la dışarı çıktık, gece de birinin evine dönüp muhabbetle şenlenip sabaha doğru eve döndük.

Bundan tam 1 sene önce aynı şekilde 14-15 kişilik bir grupla bir arkadaşın doğum günü için Ankara’da bir evde toplanmıştık. Aynı yaş grubundan, aynı eğitim seviyesinden, hatta çoğunluğu aynı meslekten olan bu iki buluşma arasında tahmin edebileceğinizden çok daha fazla ortak nokta vardı. Aynı muhabbetler döndü, aynı fikirler ortaya atıldı. Aynı kıyafetlerle aynı ortam yaratıldı. Her şey aynı şekilde fakat bu defa %100 Türk değil, 7 değişik millettendik. Gerçi Fransızlar’dan birisi ısrarla kendisine Fransız demiyor, şakayla karışık her defasında Breton’lu (Bretagne yazılıyor) olduğunu vurgulamadan geçmiyordu. Breton de Fransızların “alt kimlik” merkezi. Tıpkı İspanya’nın Bask bölgesi gibi. Tıpkı aslında her ülkede aranırsa bulunacağı gibi… İnsan “alt kimlik – üst kimlik” konusunda bile yine insan anlayacağınız…

Değişik ortamlara girince her defasında tekrar tekrar farkediyorum ki aslında her kültür kendine göre belirli bir zenginliğe sahip. Bu zenginlikleri keşfetmeye ve öğrenmeye çalıştıkça kendi özümü de daha derinden tanımaya sürüklenmek de bu zenginliklerin faydalı bir yan etkisi. Bazen hiç önemsemediğiniz bir özelliğimiz bile çok önemli bir kültürel fark olarak karşımıza çıkabiliyor.

Bütün bunlardan yola çıkarak kültürleri de içli köfte gibi değerlendirmeye devam ediyorum. Gördüğüm her değişik içli köfteyi tattım, nasıl yapılır öğrenmeye çalıştım. Bugün dahi yine ve her defasında tekrar tekrar gördüm ki en güzeli, memleketimin içli köftesi.

.

Çok canım çekti be…

7 Comments

  • Mahmut Kurukafa

    March 23, 2009 at 7:27 pm

    “Britani” degil de “Breton” demek daha dogru olabilir.

    bkz. http://tr.wikipedia.org/wiki/Breton

  • Ufuk Erdoğmuş

    March 24, 2009 at 10:18 am

    Hemen düzelttim. Uyarı için teşekkür ederim. Hatam büyük. Varsayımsal olarak duyduğum şekilde yazdım.

  • Christian Louboutin g5x

    October 14, 2010 at 8:17 pm

    After a week of look shows at Mercedes-Benz Fashion Week, there are only one trends that move into the open, among them: pale tones and come-hither Christian Louboutin Shoes.
    These open-toed booties from Nicole Miller’s Airiness 2011 accumulation are a satisfactory eg of fountain-head’s flimsy palette.
    After four seasons of hushed shopping via splendour buyers, looks for bounce were dominated on ghastly, undraped and other pale colors, which gave the clothes on the runway a softer, lighter look.
    It was a genuine hours from current shows, where designers had picked darker colors that seemed to show the cloudy mood of the economy.
    This incline orderly extended to the fingertips with a peachy-nude-putty-colored be correct despatch drawn tired aside models in the Marc Jacob arrive and a manicure of beige finish b kill, with a sparse coral arc applied alongside celebrity manicurist Jin Straightway Choi at Prabal Gurung’s runway show.
    All-embracing, multitudinous of the looks into spring were uncomplicated and learned, which should escape these clothes make the transmutation from the runway to the stores as retail buyers abide discriminating in their purchases.
    What was wild? The Christian Louboutin Shoes-both on and distant the runway. (You have to give some thought to payment yourself. Look at our slideshow.)
    It stands to reason. Consumers can only rat on their closets fit so long. Sooner, they entertain to start buying again, but they will look in search pieces that at one’s desire chore with what they already own (ergo the neutrals) and that inclination make a still in nappies new expression (sign the shoes.)
    Point to popular Christian Louboutin sale at http://www.uChristianLouboutin.com

  • Culfughjommug

    October 15, 2010 at 5:06 am

    we right-minded upload our virgin suitableness portal at Pharmashack.com, you can agree to [url=http://www.pharmashack.com]viagra [/url]or generic [url=http://www.medical-250.biz]viagra online[/url]!
    you can also [url=http://www.pharmashack.com/en/item/cialis.html]buy cialis[/url], [url=http://www.pharmashack.com/en/item/levitra.html]buy levitra[/url], and [url=http://www.pharmashack.com/en/item/generic_viagra.html]generic viagra[/url] online.

  • kessebapE

    October 17, 2010 at 12:55 am

    Hi I am new here. I am sorry if this is not the right place for this post but I was hoping some one here on oku.nesliufuk.com would be able to help me to choose the right one.

  • novfroms

    October 19, 2010 at 6:14 pm

  • Nigewheer

    October 26, 2010 at 8:21 pm

    Our company creates a subject card on the basis of harmonious ‘ and beautiful projects.
    These projects are carried out by the cards the best staff of explicit artists and designers in
    the bazaar who are experts in every intelligibility of the word. They are also extraordinarily lithe, so you can
    carry out completely fascinating area easter card designs, depending on the solitary needs of each client.
    We do not own a masterful printing machines undertaking the highest blue blood of each lone card.
    Broad variety of identification b docket allows you to into the expectations of even the most tough customers
    from every conceivable industry. We make sure the language and advantage of mammoth quantities of responsibility
    cards in the shortest doable time. In our pack, the highest value is the satisfaction of the proposed
    valuation and safe checking from people receiving and carrying out an pecking order recompense task cards.
    With access to the services offered through our website, you can shortly and without undue
    formalities mission an sect object of goods, comment the outline and approved it and ordered some business
    cards. Choose our theatre troupe as a respectable business membership card is much a obligation for success.
    Greet
    Merio Kalendarze